27 Şubat 2018 Salı

Kolay Bulut Yastık Yapımı~♡


Merhabalarr! ⛅
Bir kendin yapla karşınızdayım:)
Bulut yastıklar hep çok dikkatimi çekiyordu,çok beğeniyordum.
Malzemeleri aldım geçtim başına, bir tane hediyelik bir tane de kendime yapmak için:)
Zaten yapımı da çok çok basit.
O zaman hemen yapımına geçelim~

Malzemeler
  Polar kumaş (yarım metreden 2 tane çıktı)
Siyah ve beyaz keçe. (yanak yapacaksanız bir de pembe keçe)
Kumaş yapıştırıcısı
Elyaf 

Yapılışı

 
Yaptığım yastığın boyutunu tam olarak hatırlamıyorum ama ne kadar yapmak istiyorsanız o kadarlık kumaşı kesip ikiye katlayın. Yarım metre kumaştan iki tane yastık çıkarmıştım, boyutu pek büyük değildi benimkinin.
Eğer çizim yeteneğiniz benim gibi kötüyse bu şekilde büyüklü küçüklü tabaklar kullanabilirsiniz:))

Kestikten sonra zaten neredeyse bitmiş oluyor yastığımız. Etrafını dikiyoruz ve içine elyaf doldurmak için küçük bir açıklık bırakıyoruz. 

Son olarak da keçeleri bu şekilde kesip gözlerini ve ağzını yapıştırıyoruz. Gözlerini bu şekilde yaptım ben ama kapalı göz vs. yapanlar da var, nasıl isterseniz:)
Beşiğine de ne güzel yakışmış değil mi?:) 
Erkek bebeğe hediye edeceğim için buna pembe yanak yapmadım ama kendiminkine yapacağım:)

İşte bu kadar

Mutlu Günler!♡

25 Şubat 2018 Pazar

Bitmojinle Kendini Anlat!~~♡


Merhabaalarr!
Sevgili Kameri Şeyler'in bloğundaki tatlı bitmojilerini görünce aklıma gelen bir yazı oldu bu. Neden kendimi anlatmayım bitmojimle dedim:)
Öncelikle belirteyim ki ne kadar eşsiz(!) bir yüzüm varsa, asla bitmojime benzeyemiyorum. Hatta bitmojimi yolladığım bir arkadaşım "Pembeler tamam da, bu pek sen değilsin ya" dedi:)) Uğraşa uğraşa anca bu kadar yaptık biz de:) İdare etcem artık, neden benim de bir bitmojim olmasındı? En fazla bu kadar benzetebildim ne yapayım:))
Şimdi nereden başlasam acaba:))

Akrep burcuyum. Ama Akrep dediysem o bildiğiniz Akreplerden değil ya. Bazen keşke öyle olsam diyorum. O hırs, o sivri dil bazen o kadar lazım oluyor ki:)) Yükselenim Oğlak. Ona uyuyordur belki özelliklerim:)


Öğrencilik hayatım boyunca okuldan ve ders çalışmaktan nefret ettim. Öyle ki ilkokulda çekindiğimiz "Okula Başladım" fotoğrafımda dudağımda kocaman bir uçuk var. Stres uçuğu:)) Şimdi eskisi kadar olmasa da hala pek sevmem ders çalışmayı. (Sevdiğim dersler dışında:)) )
Ama gelin görün ki hala çalışmak zorundayım:))

Ortalıkta mutlu mutlu gezerken birdenbire modum düşebilir ve ağlamaya başlayabilirim. Ruh halim o kadar değişken oluyor ki, gün içinde hem dünyanın en mutlu insanı olup etrafıma sevgi kelebekleri uçurup hem de dünyanın en mutsuz insanı olup içime kapanabiliyorum. İki modun arasında iipince bir çizgi var:)


Yağmuru ve serin havayı o kadar çok seviyorum ki. Bir de sakin sakin yağıyorsa çizmelerimi giyip kendimi dışarı atıp toprağın kokusunu ciğerlerime çeke çeke dolaşmaya bayılıyorum!:)


Hem her şeyden korkup hem de deli gibi korku filmi izleme meraklısıyım:) Ama yanımda biri olması kaydıyla:)) Korku filminin verdiği o adrenalini seviyorum. Hatta sinemada hiç korku filmi izlemedim. Kaliteli bir film çıkarsa gitmeyi düşünüyorum birgün:)

Eğer ölümüne uykum yoksa asla uyuyamıyorum. Yattıktan sonra en erken 1 saat sonra uyuyabiliyorum sanırım. Bu süre içinde sayacak koyun bile kalmıyor:) Ailede annemle bana verilmiş bu özellik. Kardeşimle babam yastığa 5 kala uyurlar hemen. Maşallah diyeyim nazarım değmesin:)

Akşam yatmaz sabah kalkmaz. İşte o benim. Bazen uykum olsa da direnirim uyumamak için. Sabah da böyle tek gözüm kapalı giderim gideceğim yerlere:) Ama erken uyusam bile sabah uyandığımda dinç olamıyorum hiç. Sabah neşesi denen şey yok bende. Bazen oluyor. O da ruh halime göre galiba bilemiyorum:)


Bu bana o kadar benziyor ki. Gördüğümde işte ben! dedim. Gece uyuyamadığım zaman yemeğe dadanıyorum ben de. Mutfakta ne bulursam yemeye kalkıyorum. Sonuç da bu oluyor tabii:) Gerçi normalde de yemeğe dadanıyorum. Genel olarak yemeğe dadanıyorum ben galiba:))

Bu yaşıma kadar hiç para biriktiremedim. Hep karar veriyorum bu sefer açmayacağım kumbarayı, kesin biriktireceğim diye ama sonuç hep hüsran oluyor:) Tek kullanımlık, sadece kırılarak açılan kumbaralardan almayı düşünüyordum ama bir süredir yine deniyorum bakalım, biriktirebilecek gibiyim bu sefer:)

Ve tabii ki müzik dinlemeye aşığız aşık Moralim bozuk olduğunda açıyorum bir şarkı kendime geliyorum. Mutluysam da açıyorum bir şarkı mutluluğumu katlıyorum. Dinlenmek istiyorsam yine açıyorum bir şarkı gevşiyorum. Her ortamda her durumda müzik dinleyebilirim:))

Bir de sinema tabii ki! Her filme çıkıp çıkıp gitmek istiyorum. Keşke hep güzel filmler olsa da her hafta gitsem! Bir de salon çok kalabalık değilse arkama yaslanıp sakin sakin film izlemeye bayılıyorum!:)

Bunu görünce "Aa Korecee" demekten kendimi alamadım:) 3-4 senedir Korece öğreniyorum ve hala nerede Korece bir yazı görsem heyecanlanıyorum. Hayatta severek öğrendiğim nadir şeylerden, hatta severek öğrendiğim tek şey galiba:)


O zaman tanıştığıma memnun oldum~♡
 Sizin de bitmojiniz varsa hadi siz de kendinizi bitmojinizle tanıtın~ Tanıtırsanız da yorum olarak yazın ki bloğunuza gelip okuyayım hemen:))

Mutlu Günler!

24 Şubat 2018 Cumartesi

Doğayla Baş Başa~♡

Merhabalarr, mutlu hafta sonları! 
İnsan hafta sonları hem evde mayışmak hem de gününü değerlendirip kendini dışarı atmak istiyor değil mi?:) Bir de hava güzelse o evde durduğumuz ve temiz havanın tadını çıkaramadığımız her an vicdan azabı oluyor. Böyle günlerde kalabalıklardan ziyade termosumu alıp sessiz sakin bir parka gitmeyi daha çok seviyorum:) Doğa gerçekten insana çok iyi geliyor ve hiçbir derdin yokmuşçasına hissettirebiliyor:)

Geçen hafta bir gün o kadar bunaldım ki, hava da çok güzeldi. Günün ortasında birden parka gitmeye karar verdik annemle. Hemen termosa bir çay demledik, birkaç da atıştırmalık aldık ve Göksu Parkı'na gittik:)

Biz Ankaralılar olarak her gördüğümüz su birikintisine heyecanlanırız, mutlu oluruz:) O yüzden Mavi Göl, Mogan Gölü, Göksu Park gibi yerler çok değerlidir bizim için:))
Hazır hava böylesine güzelken göletin çevresinde bir tur attık ördeklerle selamlaşa selamlaşa:) Ördek sesleri ve etraftan boğuk boğuk gelen inşaat seslerinin dışında gayet sessizdi. Kimi sevgilisiyle gelmiş, kimi çocuklarıyla, kimi sadece kitabını yanına almayı tercih etmiş. Açıkçası güzel havayı gören atmış kendini dışarı:)

Biz de insanlardan en uzakta kalan ve göleti direkt gören bir banka oturduk annemle.O sessizliğin tadını çıkardık, hava da hafiften serinlemeye başlamıştı sıcacık çayımızı yudumlarken:)


Güneş batmaya başlayınca biz de artık toparlandık. Acele etmeyelim de sakin sakin gidelim diye daha fazla oturmadık:) 

Tabii ki gördüğüm her su birikintisinin önünde fotoğraf çekinecektim:)
Hepi topu 2 saatinizi ayırarak en yakınınızdaki bir parka kendinizi atıp her şeyi unutabilirsiniz:)

Herkese mutlu hafta sonları!

23 Şubat 2018 Cuma

Mim | Sinema ve Ben~


Sevgili Saife-i Saliha'nın bloğunda mimini okuyunca hemen ben de yazmaya koyuldum:) Çok eğlenerek okudum ve eğlenerek de cevaplayacağım bir mim olacak:)
O zaman hemen başlıyorum:)

1. Sinemada ilk izlediğin film ? 


Oyuncak Hikayesi 2 :) 8 yaşındaydım. Ama devamını getirmemiştim. Aklıma gelmişken bir izleyim devamını da:)

2. Film en güzel .... 'de/da izlenir ?

Kesinlikle sinamada izlenir. Tabii salondaki insanların da sinema kültürüne vakıf olması kaydıyla:) Takıntılı olduğumdan mıdır nedir, o kadar rahatsız oluyorum ki bazen.

3. Film izlerken olmazsa olmazın var mı ? Varsa neler ?  

Tabii ki ilk başta sessizlik. SESSİZLİK! Lütfen SESSİZLİK! Asabileştim biraz tamam sakinleşiyorum hemen:)) Sinemada olsun evde olsun nerde olursa olsun film izlerken etrafımdaki konuşmalara tahammül edemiyorum. Komedi filmleri vs pek olmasa da, gerçekten anlam barındıran, odaklanılması gereken filmlerde konuşulmasını hiç sevmiyorum. 
Bu arada aklıma geldi. Geçen Arif V 216 filmine gittim. Hemen arkadamdaki çift koltuklarında oturan bir çift sürekli sohbet etti ama sürekli! Film hakkında da değil. Ama sürekli konuştular. Dönüp uzun uzun baktığımda susmak akıllarına geldi. 
Çok uzattım galiba:) Olmazsa olmazım sessizlik ve tabii ki atıştıracak bir şeyler. Yoksa sürekli "ne yesem ki bi şeyler yesem" diye düşünmekten filme odaklanamıyorum:))

a. Tek başına mı kalabalık mı ?

Hmm.. Sinema salonunda izlemeyi sevdiğimden tek başına olma ihtimalim yok. Ama olsaydı eğer, tek başınalıktan ziyade yanımda en fazla bir kişinin daha olmasını tercih ederdim:)

b. Mısır mı cips mi ?

Normal şartlarda cips tercihimdir ama nedense film izlerken mısırı çok arıyorum:)

c. İki boyutlu mu üç boyutlu mu ?

Tabii ki 3 boyutlu!

d. Avm sineması mı sokak sineması mı ?

Hiç sokak sineması izlemedim. O yüzden tercih yapamayacağım, ama deneyimlemek için bu soruya cevabım sokak sineması:)

e. Filmden önce filmin fragmanını izlemek mi , yorumlarını okumak mı ?

Her ikisi de. Ama yorumları okurken spoilerlı spoilersız diye ayrım yaparak yorum yapan yerleri tercih ediyorum. En ufak spoiler bile filmi izlememem için büyük bir sebep çünkü. Tüm hevesim kaçıyor. Fragman da çok önemli benim için. Filmi geçtim, dizilerde bile fragmana göre gelecek bölümü izleyip izlemediğim bile oluyor:)

Ben de Rengarenkyakamoz'u ve bu yazımı okuyan herkesi mimliyorum. Eğer mime katılırsanız yorumlarda belirtin ki hemen gelip okuyayım ben de:)

Musmutlu günler herkese!

22 Şubat 2018 Perşembe

Biz Hiç Büyüyemedik~♥

Merhabalar!
Bir güzel mutluluk depolayıp geldim ben! 2 gündür Gülçin'in evindeydim.  Küçükken Gülçin bize geleceğinde ya da biz Gülçin'e gideceğimizde bir gün önceden falan heyecanlanıp mutlu olmaya başlardım. Bu yaşıma geldim hala öyle hissediyorum:)) Görüşür görüşmez neler yapsak hadi şunu yapalım, hadi şunu da yapalım diye plan yapmaya başlıyoruz.

Ama artık başka bir sebebim daha var koşa koşa gitmek için. Gülçin'in pamuk gibi minicik oğlu tabii ki. Ahh nasıl özlemiştim nasıl! O da bizim sohbetlerimize ve etkinliklerimize eşlik etti 2 gün boyunca:)
Teyzesi yesin♥

Sohbet ederken Gülçin ne zamandır makyaj yapamadığından ve makyaj yapmayı özlediğinden bahsedince akşam hemen makyaj malzemelerimizi döktük ortaya makyaj yapmaya başladık. Uzun uzun sohbet ede ede makyaj yaptık. Evet arkadaşlar kadınlar kendileri için süslenirler. Yoksa neden akşam akşam kendimizi güzel hissetmek isteyelim durduk yere? Makyaj bitince aynaya bakıp bakıp "Evet çok güzel olduk, aa dur şu nasıl olacak şundan da süreyim, bu ürün nasılmış ben de alayım" muhabbetlerinden sonra makyajımızı sildik zaten :))

Bu seferki gidişimde ben teferruatlı gitmiştim. İlkokul günlüklerimi götürmüştüm:)) İnsan dostuna en utanç verici ilkokul günlüklerini bile okuyabilecek kadar güvenmeli dedik ve başladık okumaya:))
Biraz da duygulandım aslında. Mesela birlikte bir yere gitmişiz ya da okulda bir olay olmuş. İkimiz de aynı gün aynı şeyleri birbirimizden habersiz yazmışız günlüklerimize:)) Aynı tarihleri açıp okuduğumuzda çok farklı hissettim gerçekten:)

Bir de yan koltuğumuzda uyuyarak bize katılan bir Kuzey vardı bu sefer~ Biz o günlükleri okuduğumuz sırada 10 yaşımıza inmiştik bile. Bazen Kuzey araya giriyordu da hatırlıyorduk, aslında büyümüştük😅
Manzaramıza bakar mısınız?

Bu sefer erken uyuyacağız demiştik ama yine sabahı gördük sohbete dalıp:) Bazen düşünüyorum gerçekten hiç büyümeyeceğiz gibi. Hala en ufak şeyde gülme krizine girip en ufak şeylerle eğlenebiliyoruz:)
İnsanın diğer bütün sıkıntılarını bir süreliğine de olsa bir kenara bırakmasını sağlayan dostunun olması ne kadar güzel~  Bazı konularda kendimi çok şanssız hissedip üzülsem de bu konuda gerçekten çok şanslıyım~ Hele bu kişi çocukluk arkadaşınızsa o kadar eğlenceli oluyor ki! Hem sizi kız kardeşi kadar iyi tanıdığını hissediyorsunuz hem de hiçbir şey yapmasanız da çocukluk anılarınızdan bahsetmeniz eğlenmenize yetiyor zaten:))
Bu arada Gülçin'in tatlı bloğunu hala görmediyseniz şöyle buyurun efendim Rengarenkyakamoz~♥

Hepinize mutlu günler!

18 Şubat 2018 Pazar

Şarkı Listeme Davetlisiniz!~♡

Merhabaa!
Nasılsınız? Bir türlü gelemeyen kış mevsiminiz nasıl gidiyor? Ben havanın gelgitinden midir yoksa kafamdaki sesler yüzünden midir biraz tatsızım. Evet kafamda birileri sürekli konuşuyor.( Hayır şizofren değilim. Ben ve kendim konuşuyoruz kafamda.) Kafam sürekli dolu olunca, düşüncelerimi susturamadıkça müzik dinliyorum ben de. Sakin müzikleri tercih ediyorum ki beni sakinleştirsin:) Neyse sizin de içinizi karartmadan konuya döneyim:))
Bugün şarkı listeme bir göz atınca dedim ki neden sizinle de paylaşmayayım?:) Hepsi güncel şarkı değil. Nedense şarkılar eskidikçe ısınabiliyorum ben:)

(Tamam tamam tüm listem Can Bonomo değil tabii ki:))

♡ Sertab Erener -  İncelikler Yüzünden (Bir de her defasında ağlatmasa~)
♡ Nev - Benmişim  (Ruh halimin anlam ve önemini anlatan~)
♡ İncesaz - Sevdayla Hesaplaşılmaz (Asla bıkmayacağım,harika bir parça!)
(Passenger müziğinin dinlendiriciliği diyor ver susuyorum~)

Bu sıralar döndürüp döndürüp bunları dinliyorum. Korece şarkılar da var dinlediğim tabii ki ama onun için de ayrı bir liste paylaşmayı düşünüyorum:)
Bu sıralar dinlemekten keyif aldığınız parçaları benimle paylaşırsanız çok mutlu olur ve hemen listeme eklerim 

Mutlu Günler ♡



13 Şubat 2018 Salı

Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz Ankara!~ | 24 Ocak 2018

Merhabaaa! 
Bir süredir yazmak istediğim ama bir türlü başına oturup da yazamadığım yazımla karşınızdayım:) 
Biz Ankaralılar olarak Ankara'yı gezmiyoruz, amaan gezilecek neresi var ki diyoruz. Şehir dışından gelenler bir güzel geziyorlar, bizim en fazla gezdiğimiz yerler Kızılay, Tunalı Hilmi:)
Bu sene de kış gelmedi malum. Biz de arkadaşlarla bir plan yaptık. Sabah kaleye gidelim, sonra orada güzel bir mekanda kahvaltımızı yapar dinleniriz, müzeleri gezdikten sonra akşama da avmye gider oyun oynar günü sonlandırırız dedik. 

Önceden hava durumuna da baktık. Havanın güzel olduğu güne ayarladık buluşma tarihimizi. Ama gelin görün ki tam buluştuğumuz gün inanılmaz tipi ve rüzgar vardı. Evet biz o havada kaleye çıkacaktık ve çıktık da:) Ocak ayında kar yağması tabii ki normal ama diğer günler bahar havası olup o gün yağınca moralimiz bozulmadı değil. Neyse kaleye yazın çıkmıştım, bir de puslu Ankara'yı görmüş oldum tepeden:)


Ulus'ta buluşup tabana kuvvet kaleye doğru yol aldık. 
Kalenin meşhur uzuunn merdivenlerini bilen bilir:)


Çıkarken gözümüze kestirdiğimiz yerlerde fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedik tabii:)

Yaklaşık yarım saat sonra kalenin zirvesindeydik:)
Canım Ankaram
Gri Ankaram


Sıcacık sobalı bir mekanda kahvaltımızı yapıp tekrar yola koyulduk. 
Navigasyonumuzu açtık ve istikamet Etnografya Müzesi ve Resim Heykel Müzesi:)

Akşam kendimizi avmye attığımızda iliklerimize kadar ısındık. Kendimizi attığımızda diyorum çünkü halimizi görseydiniz gerçekten anlardınız😅
O ayaza ve yağan tipiye rağmen planımızda ne varsa yaptık:)
Hem ben yazın gezmeyi sevmiyorum zaten, çok sıcak oluyor:))
Ama değdi mi? Değdi. O kadar üşüdük, o kadar yorulduk ama aynı zamanda o kadar eğlendik ki. Kesinlikle değdi:)