9 Kasım 2021 Salı

Save the date ve birazcık da albüm çekimlerim♡

 

Merhaba!

Bu sefer arayı açmayacağım diye söz verdim kendime. Yine tam açıyordum ki ucundan yakaladım bu defa bence:) Sonbahar gelince kendimi dışarlara attım. Sonbaharda her anı değerlendirmek, sonbaharın görsel şölenini kaçırmamak istiyorum. Tabii bazen bu durum plansız programsız tatillere ve dolayısıyla çeşitli aksiliklere yol açıyor. Belki anlatırım bir ara:)

Neyse biz nerde kalmıştık? Nişanı yaptığımıza göre, save the date çekimlerine geldi sıra:)

Bol fotoğraflı ve biraz da videolu bir yazı olacak önden söyleyeyim:)

Nişanımızın normalde Nisan ayında olacağını, pandemi sebebiyle Temmuz'a ertelediğimizi söylemiştim ya. İşte bu yüzden nişan ve nikah arası bir buçuk ay sürdü:) Koştur koştur ev dizmeye çalıştık ki evlendiğimizde oturacak yerimiz yoktu. Kamp sandalyelerinde oturuyorduk. Ay bunları da anlatsam mı bir gün? Konu dağılmasın. Nikah salonu, gelinlik, nikah hediyelikleri.. aklınıza gelebilecek tüm evlilik işlemlerini bu bir buçuk ay içinde hallettik.

Neyse yine konu dağıldı:) Save the date çekimlerimizden bahsediyordum. Çekimler için tabii ki fotoğrafçıyla anlaşmadık. Zaten bir albüm çekimimiz olacaktı. Bunun için de ekstra bir masrafa gerek yoktu. Gülçin zaten fotoğrafçı sayılır:) İnternetten elbise ve ayakkabı aldım. Bir de annemin gelinlik tacını ve eldivenini kullanırsam, işte bu kadar!

Saçımı makyajımı kendim yaptım zaten. Nikahımda kuaföre yaptırdığımdan kat kat güzel olmuştu o gün:')

Ankara'dakiler bilir Altınköy'ü. Orda yaptık çekimleri. Çok kalabalıktı ama yine de fotoğraf çekecek yerler bulduk ya da insanlar azaldığı anda çekiverdik:)

Bir yandan Gülçin bir yandan Halis, bir sürü video ve fotoğraf çektiler. Öyle güzel pozlar çıktı ki paylaşacağım bir kısmını. Düşünsenize, hiç söylenmeden gün boyu fotoğraflarınızı çeken arkadaşlarınız var! Normal bir zamanda olmaz işte bu. Gerçi düşündüm de, normal zamanda da böyle günlerimiz olmuştu:)

Bu pozu da pinterestte görmüştüm. Eh işte biraz benzettik:')

Bu fotoğraf favorilerimden♡

Bu da pandemi hatırası. O zamanlar pandemi yeni başlamıştı tabii. Fotoğraf çekimi dışında çevremizde insan olmasa bile maske takıyorduk:)


Tabii böyle şeyler de yaşandı maalesef..

Burdan sonra Botanik Parkı'na geçtik. Hem dinleniriz, hem de masa kurar biraz da orda fotoğraf çekeriz dedik. 
Harry Potter kitaplarımı da yanımda getirdim. Bu poz aklımdaydı zaten. Çocukluğumda, gençliğimde hep benimleydi. Şimdi de ondan bir iz olsun istedim:)

Dediğim gibi, aksesuar olarak annemin gelinlik tacını ve eldivenini kullandım:)



Atakule manzaramız olmasa mıydı?

Bu da ilk dans şarkımız~ Sonlara doğru garip garip geyikler yaptığımız için şarkı eklemek zorunda kaldım:)

Fatih'in ailesi Çanakkale'de yaşıyor. Papaz plajı onların evine çok yakın. Orda gün batımı öyle güzel oluyor ki! Evlenmeden önce Çanakkale'yi bir ziyaretimizde elbisemi de yanımda götürdüm. Gün batımında fotoğraflarımız olsun istedim:)


Maddi ya da manevi açıdan beni yormayan, hatta çok keyif aldığım çekimlerdi. Bu tarz çekimler için bir telefon kamerası da yetiyor inanın. Aslında albüm çekimini de mi böyle yapsam diye düşünmedim değil:) Ama o kadar da değil dedim ve çekimlerini hayranlıkla takip ettiğim bir fotoğrafçıyla yaptık albüm çekimlerini de. Gelinlik dışında yine bu elbisemle de çekim yaptık. Onları da albüme ekledik. Gelinlikli çekimlerimden çok daha güzel olduklarını söyleyebilirim. Albüm çekimlerimiz evlendikten neredeyse 1 sene sonra oldu:)

Bunlar ve yazının en başındaki fotoğraf da albüm çekimlerimizden♡

Benden şimdilik bu kadar. Belki benim aldığım ilhamlardan siz de ilhamlanmışsınızdır, umarım öyledir.
Tekrar görüşmek üzere! 

5 Ekim 2021 Salı

Bunlar Son Sıcak Günlerimiz / O Zaman Piknik Yapmalı!

Merhaba!

Pandemik düğün sürecimi anlatırken araya başka bir yazı sıkıştıracağım:) İçimden yazmaklar geliyor bu sıralar lütfen bu istek bitmesinn. 

Neyse, Ankara'da son ılıman günleri yaşıyoruz bu sıralar. Biz de her fırsatı değerlendirmeye çalışıyoruz tabii. Geçtiğimiz haftayı Fatih de ben de hastalıkla geçirdik. Gerçekten bir rahatlamaya ihtiyacımız vardı. Hafta sonu da hava güzel olunca Mavi Göl'e kahvaltıya gittik. Gölün kenarında bank bulunca da kurulduk hemen. Salaş, alelacele hazırlanmış, direkt doğaya ve rahatlamaya odaklandığımız bir kahvaltı. Hemem karşımızda özenerek, çook tatlı bir masa hazırlıyorlardı. Pötikareli masa örtüsü ve sade birkaç kahvaltılıkla hazırlanan hoş piknik sofralarını çok seviyorum. Ama o gün aldıklarıma bile dikkat etmeden fıtı fıtı hazırladım her şeyi:)

Bu da anneme göndermek için çektiğim fotoğraf:)


Güneş bulutların arkasında kaldıkça üşüten, bulutların arkasından çıkınca tatlı tatlı ısıtan bir hava olur ya. Hah işte öyle bir ortamda kahvaltımızı yaptıktan sonra sandalyelerimizi alıp yürüyüşe çıktık. Güzel bir yer bulunca oturur kahvemizi içeriz dedik.
Birkaç yürüyüş manzarası

Bu fotoğrafın tek sebebi gökyüzünün suya yansıması

Bir süre yürüdük, yürüdük, sonbahar güneşinin tadını çıkardık. Bu havaları değerlendirmediğim zaman çok şey kaçırmışım gibi hissediyorum. Kışa kadar vaktim var hadi bakalım:)

Burası da kahve köşemiz:)

Burda otururken arkamızdan sesler duyduk. Bir kadın eşi ya da sevgilisine "Beni seviyorsan burdan karşıya yürüyerek geçersin" dedi. Bir baktık adam önümüzde bitti, ayakkabılarıyla öylece suya girdi (O soğukta!) biraz yürüdü. Arkadaşlarının gel gel diye seslenmesiyle çıktı. Yani ne diyebilirim ki? Ben de bu olaydan sonra geyik yapmak için Fatih'e hadi benim için karşıya geç yürüyerek dedim. Hiç geçemem kusura bakma dedi. İşte verilmesi gereken cevap bu arkadaşlar.

*KAMU SPOTU*
Sevdiceklerinizden böyle saçma sapan taleplerde bulunmayın.
*KAMU SPOTU* 


Biraz bulmaca, biraz kahve, sohbet derken öğleden sonra eve döndük. "Vakitlice gidip vakitlice döndük" olarak tanımlıyoruz biz bu durumu:) Hem güne ferah bir başlangıç yapıp dinlendik hem de günün geri kalanında diğer işlerimizi yapmaya vakit kaldı. Verimli bir gün👌

Güzel bir sonbahar günü anısı bıraktım. Burada anı biriktirmeyi özlemişim

2 Ekim 2021 Cumartesi

Nişan masası fikirleri | Nişan hazırlıklarım♡


Merhaba!

Nasılsınız? Ben evin en güneş alan köşesine geçtim, kahvemi de aldım yazmaya başladım:) Sonbahar güneşini öyle çok seviyorum ki.

Önceki yazımda söylediğim gibi, evlilik sürecimden bahsedeceğim seriyi yazmaya başlıyorum~ Önce nişan hazırlıklarımdan, neler yaşadığımdan bahsetmek istiyorum.

Şubat ayında aileler tanıştıktan sonra biz zaten nişan hazırlıklarına yavaş yavaş başlamıştık. 12 Nisan'da nişan yapacaktık. Mart ayında virüs Türkiye'de de artmaya ve bizler evlere kapanmaya başlayınca tabii ki her şey iptal oldu. O dönem benim için çok zor ve stresliydi. Evden çıkmadığım ve sürekli bir şeyler yediğim halde o kadar zayıflamıştım ki. E korkudan Fatihle de neredeyse 2 ay görüşmemiştik. 

Yaz gelince biz artık daha fazla ertelemek istemedik ve Temmuz ayında nişanı yapmaya karar verdik. Pandemi olmadan önce de hep hayalimde nişanımı evde, kendi hazırladığım dekor ve hediyeliklerle yapmak vardı. Pandemi o yönden bir şey değiştirmedi benim açımdan. Ama maalesef sevdiğim birçok insanı davet edemedim. Aileler arasında gibi oldu yani:) Olsun, o dönem onu yapabilmek bile benim için büyük bir adımdı. 

Haziran ayında başladım hazırlanmaya.  Önce hediyeliklerden başlayalım~

Makrome anahtarlıklar yaptım. Yapımı da çok keyifliydi. Zaten daha sonra makromeyi elimden bırakamaz oldum


Kartı arkadaşım hazırladı ve çıktı aldı. Annemle ben de çiçeği ve anahtarlığı taktık. İşte hazır!

Fonu ve masayı hazırlamaya başlayabiliriz~

Parlak fon kartonunu istediğim boyutta yuvarlak şeklinde kestim.
 

İnce bir ipe silikonla bu şekilde yapıştırdım. (Fotoğrafları hazırladığım videodan çektim)

Perde led ve hazırladığım süsü duvara bu şekilde yapıştırdım.

Üstte görünen kısmı da böyle tül ve çiçeklerle kapattım.


Sağ köşeyi de fotoğraf köşesi yaptım.

Evet fon dekorumuzu bitirdik. Sıra masada. Masaya evde bulunan krem rengi bir örtü serdim. Aslında el işi için aldığımız duck kumaştı. O gün için sade bir örtü oldu:) Üzerine de jüt kumaşı runner gibi kesip serdim.

Üzerine ledler doladım~


Avşar soda şişelerini bu şekilde süsleyerek kullandım. Bazısına jüt ip sardım, bazısını da fisto ile süsledim. Bir kütük ve üzerine mumlar, çiçekler. Oldu bitti!  Fark ettiğiniz gibi her yerde bol bol cipso çiçeği kullandım. Çok zarif duruyor.


Hediyelikleri bu şekilde tepsiye dizip masanın bir köşesine koydum.


Diğer köşeye de annemin el emeği nişan tepsim


Yüzüklerimiz papatyaların üzerine


Nişan pastamı pastacıya fotoğraf göndererek yaptırdım. Ama pasta geldiğinde asla burda göründüğü kadar zarif değildi. Evdeki çiçeklerle bu görüntüyü kazandı. Pastanın bana geldiği halini görmeye hazır mısınız? 



Evet pasta geldiğinde böyleydi. Neye uğradığımı şaşırmıştım ama neyse ki halloldu😅


Bilgisayardan çıktı alıp çubuklara yapıştırarak bu kartları hazırladık.


Sonuç böyleydi~


Masaya da bir açık büfe~

Gülçin bu küçük çıktılardan almış bir de. Kürdana yapıştırır kullanırsın dedi. Ben de hindistan cevizli çikolata topları, havuçlu toplar yaptım ve bunları kullandım.


Bu da Gülçin'in sürprizi. Çok beğendim masada kullandım~  Fotoğrafları videodan çektiğim için masanın tam bir fotoğrafı yok maalesef.


Nişan çiçeğimi de 10 gün kadar beklettikten sonra böyle kavanoza koydum. Ömür boyu saklamalık


Bu kadar! Umarım unuttuğum, atladığım bi şey olmamıştır. Sormak istediğiniz bir şey olursa tabii ki sorabilirsiniz~

Şu an geriye dönüp baktığımda, pandemi sebebiyle çok stresli dönemler geçirmiş olsam da, aklımda hep tatlı ve güzel anıların kaldığını fark ediyorum. İyi ki Her şeye rağmen içime sinen, tam benlik bir nişan oldu.

Nişan hazırlıklarımı ve nişanımı ölümsüzleştirdiğim bir de youtube videom var. İzlemek isterseniz hemen aşağıda~