20 Eylül 2021 Pazartesi

Ben geldim! Anlatacaklarım var♡

 Merhaba!

Bir gelip bir gidiyorum. Buraları bırakamıyorum, bırakmak istemiyorum. Ama klavye başına oturmam da zaman alıyor. Neyi nasıl anlatacağımı kafamda toparlamakta güçlük çektiğim günler yaşadım. Şimdi biraz daha sakinledik neyse ki.  Anlatacak öyle çok şey birikti ki. Nerden başlasam? Hepsini bir yazıda mı anlatsam yoksa farklı farklı başlıklarda mı anlatsam? Sanırım farklı başlıklar açacağım:) 

Görüşmeyeli evlendim~ Nişan ve 2 düğün sığdırdım 1 seneye. Tabii pandemi olmadan önceki zamanlar gibi bir hafta bir şehirde, sonraki hafta diğer şehirde şeklinde olmadı düğünlerim. 2020'de bir şehirde 2021'de diğer şehirde şeklinde oldu:') Bu durum, kafamdaki planlamalar, albüm çekimi vs. eklenince, sanki yıllardır düğün yapıyormuşum gibi hissetmeme sebep oldu. O yüzden hala biraz yorgun hissediyorum:) Pandeminin stresi de cabası. 

Neyse, böyle bir sene geçirdim. Nişanımı, düğünlerimi, nasıl hazırlandığımı, her şeyi anlattığım yazılar yazmak istiyorum. Hem sizinle paylaşmak bana iyi gelecek, hem de hatıra kalacak:)

Hala buralarda mısınız? Öyleyse ses verin

Tekrar görüşmek üzere~


14 Mayıs 2020 Perşembe

Karantinada Neler Yapıyorsunuz?

Merhaba
Bugünlerde hepimiz her şey normalmiş gibi davranmaya çalışarak, bir nevi beynimizi kandırmaya çalışarak geçiriyoruz günlerimizi. Bazıları karantina süreci başlar başlamaz sanki her yıl bir pandemi geçiriyormuşuz gibi olaya adapte oldular. Psikolojilerine hayran kaldım açıkçası. Benim adaptasyon sürecim biraz zaman aldı çünkü. 

Çok yakın bir zamanda nişanım olacaktı ve birden bu olayın şokuyla neye uğradığımı şaşırdım. İptal ettik haliyle. Düğünümün ne olacağı da belli değil. Neyse. Tüm bunları bir kenara bıraktım. Sevdiklerimizin ve tüm dünyanın sağlığının ciddi derecede tehlikede olduğu bir dönemde hemen "Neyse evde yapacak çok şey var hemen onları yapayım" moduna giremedim. Evde zaman geçirmeyi çok çok seven biri olduğum halde. Nerdeyse 1 aya yakın hiçbir şey yapmadım. İçimden gelmedi. Dua edip ağladım sadece. Sürekli ağladım. Abartmıyorum sürekli ağladım.. Her insanın bir şeyleri kabullenme süreci farklı. Benim adaptasyon sürecim de böyleymiş demek ki. Hala nasıl bir olayın içinde olduğumuzu beynim algılamakta güçlük çekse de bir şekilde alıştım ister istemez. Allah yardımcımız olsun. Özellikle sağlık çalışanlarının yardımcısı olsun. Gerçekten büyük bir sınavdan geçiyoruz.

Tabii yeni hobiler edindim bu dönemde. Uzuun zamandır düşündüğüm ama yapmaya vakit bulamadığım (ya da üşendiğim mi desem?) bir şeyi yapmaya karar verdim. Youtube videosu çekmek!♡ Evet ne zamandır sessiz vlogları izlemekten büyük keyif alıyordum. Videoyu çekmek, düzenlemek de en az izlemek kadar keyifli geldi bana :) Eğer ilginizi çekerse kanalıma Tık Tık~ Destek olursanız çook çok sevinirim♡ 




Uzun zamandır odama pek bir şey yapmıyordum. Ama gözüme batan birkaç yer vardı. Raflarımdaki kitaplar odamı çok kalabalık gösteriyordu. Onların yerine dekoratif birkaç şey koymaya karar verdim:)
Canım kitaplarım, çok güvenli yerdesiniz merak etmeyin :))




Çok daha ferah ve güzel oldu değil mi?:)


Bu sene ramazan boyunca her gün, Bekir Develi'nin Youtube kanalında Muhammet Emin Yıldırımla birlikte Herkes İçin Siyer dersi o kadar güzel düşünülmüş ki. 1 saat sürüyor ve anlatım o kadar akıcı ki vaktin nasıl geçtiğini anlamıyoruz bile. Her gün canlı yayından sonra video Youtube kanalına yükleniyor. Bazen not almadan sadece dinliyorum ama not alamadığım yerleri tekrar dinleyip not alacağım inşallah. 


Ve evlilik hazırlıkları. Olan eşyalarımı kontrol ediyorum, eksiklerimi çıkarıyorum ve şimdilik sadece internetten alabileceklerimi alıyorum. Dışarı çıkabildiğimizde tamamlayacağım diğerlerini inşallah.



Siz bugünlerde neler yapıyorsunuz?~

Blog yazmayı öyle özlemişim ki~ Yazınca sanki ilk yazmaya başladığım heyecanlı günlerime döndüm~♡ 

İnşallah tekrar görüşeceğiz~
Mutlu akşamlar




17 Mart 2020 Salı

#evdekal

Merhaba~
Biraz sıkıntılı dönemlerden geçiyoruz maalesef. Umarım en kısa zamanda atlatırız. 
Madem bir süre evdeyiz, ben de bir soluklanayım ve uzun zamandır bıraktığım bloguma döneyim dedim. 

Aslında kısacık bir iç dökme yazısı olacak bu.

Ocağın sonunda işe girdim. Ama pek bana göre bir iş değildi. Kısa sürede çıkmaya karar verdim. Geçen hafta istifamı verdim. Aklımda Nisan ayındaki nişanıma rahat rahat hazırlanmak vardı. Hediyeliklerimi, nişan masamı kendim hazırlayacaktım. Bazı siparişlerimi verdim. Neler yapacağıma karar verdim. Bir yandan da yüzükleri seçiyorduk. En sonunda yüzüklere de karar verdik, bu hafta içi onu da halledecektik. Hafta sonu da nişan alışverişimizi yapacaktık. 

İşte bizim planımızla Allah'ın planı birbirine uymuyormuş cidden. Şimdilik her şeyi erteledik. Tek isteğim hayırlısıyla, sağlıkla bu süreci atlatmak.

Umarım olabildiğince az vaka sayısıyla ve en kısa sürede atlatırız bugünleri.

Bu arada, dışarı çıkmaya mecbur değilsen #evdekal!

26 Aralık 2018 Çarşamba

Karlar Düşer~~♡

Merhaba!♡
Dışarda ne güzel kar yağıyor! ⛄
Gündüz yağdığında bu kadar tutacağını düşünmemiştik aslında. Sulu yağıyordu, ama akşam bir baktım! Allah'ım çok mutluyum. Geçen sene kar göremeyen kış severler olarak çok mutsuzduk:))

Dikiş dikmeyi öğrenmeye karar verdim. Gündüz oturmuş onunla uğraşıyordum. Bir de baktım lapa lapa kar yağıyor~


Saat 23:30 gibi dayanamadım ben dışarı çıkıyorum deyip kendi kendime karla eğlenmeye koyuldum~ Tek başınaydım ama olsun:) Yine de eğlendim!








Aklıma çocukluğum geldi. Ne zaman böyle kar yağsa aklıma çocukluğum gelir. Özellikle de doğum günüm. Hafta sonu, dışarda lapa lapa kar yağıyor. Kar neredeyse dizimize kadar. Okulun kursundan eve dönüyorum, annem arkadaşlarımı toplamış doğum günümü kutluyoruz:) Eskiden Kasım'da da kar yağardı. Hem de nasıl yağardı. Şimdi Aralık'ta Ocak'ta yağınca şükrediyoruz:) Neyse, geçmişe takılırsam çıkamam ben şimdi:)

Eve gelip kendime süt ısıttım. Şimdi onu içip içimi ısıtırken de mutluluğumu sizinle paylaşmak istedim:)
Mutlu geceler!~♡

Bu arada, her kar yağdığında aklıma gelen, kışa çok yakıştırdığım bir şarkıyı da buraya bırakıyorum~♡

8 Aralık 2018 Cumartesi

Küçük Bir Harry Potter Koleksiyonu~♡



Merhabaa! 
Hali hazırda Harry Potter sever olup Fantastik Canavarlar'ın vizyona girmesiyle büyülü dünyaya yeniden adım atmamızla birlikte sevgisi daha da katlanan var mı? İşte onlardan biri benim~ 
Bizim gibilerin yanı sıra filmlerine ve kitaplarına çocuk filmi bu ya diyerek yıllarca mesafeli olup şimdi izleyince hayran kalanlar da var. Tabii filmlerin yıllar geçtikçe temposunun ve karanlıklığının artıp yetişkinlere hitap etmeye başlamasının büyük etkisi var bunda. Küçük yaşta izlemeyip tüm filmi 20li yaşlarında ilk kez izleyenlerin çocuk filmi diye düşünmelerine kızmıyorum aslında. Gerçi son iki filmi izleyince fikirleri değişiyor ama:) İlk filmleri şu an izleyince evet ağır ve yetişkinlere hitap edecek bir konusu yok. Ama onu biz zaten küçükken izlediğimiz için, ilk tepkilerimizi küçükken verdiğimiz için bizde yeri ayrı~ Ama bu evrenin heyecanını hiçbir zaman yitirmemesi, kaç yıl okursak okuyalım Rowling'in her zaman yeni bir şeylerle bizi şaşırtması ya da kitapta yeni bir şeyler keşfetmemiz gerçekten büyülü değil mi?~ 

Uzun bir giriş oldu galiba biliyorum~ Büyük bir koleksiyon değil. Ama kendime göre küçük bir koleksiyonum var:)

2001 basımı Azkaban Tutsağı kitabım~ Biraz (tamam tamam bayağı) hırpalanmış ama..:)


Bu kitabın maneviyatı bende çok büyüktür. Ben liseye giriş sınavına hazırlanırken bu kitap yeni çıkmıştı. Ama ailem onu okumaya dalıp derslerimi aksatacağımı düşünüyorlardı ve almamışlardı. ( Normal bir kitap değildi benim için. Defalarca okuyup derslerimi aksatırdım evet:) ) Çok üzülmüştüm ve Tarih öğretmenim hediye etmişti bunu:) O zamanki mutluluğumu hala unutamıyorum:)


Bu kitabı da yanlış hatırlamıyosam 2 ya da 3 sene önce almıştım. Sonuçta her büyücünün bilmesi gereken hikayeler, değil mi?:)


Bu Harry Potter'ın yeni basım kitap seti ve Fantastik Canavarlar kitabı da çok değerli bir arkadaşımdan hediye. Aldığım zamanki heyecanla bloğa da yazmıştım zaten:) Evet kitap setini görünce ağladığım doğrudur~


O zamanlar her evde internet yok tabii. Gazetelerden, dergilerden takip ediyorum hep. Bunlar da taa o zamanların gazetelerinden kesip sakladıklarım:) Soldaki fotoğrafta Harry'nin asasının ve Ron'un kafasının yırtılması dışında bir sorun yok sanırım:) Ve evet. Sağdaki gazete taa 2005 yılına ait~ Şimdi bakınca fark ettim de birçoğunu kaybetmişim bu kadar kalmış.


Bunlar da zamanında odamın duvarlarını süsleyen dergiler~ En sevdiğim poster sağda gördüğünüzdü tabii ki. Daha birçok posteri var ama hepsini çekemedim:)


Dergilerin röportajlı sayıları en sevdiklerimdi~ Sevdiğim karakterlerin gerçek yaşamına ulaşabildiğim tek araç~


Tabii o zamanlar kime platonik olduğumu da anlamışsınızdır:)


Hayır buna o zamanlar da gülmemiştim😑


Biraz daha dergilerden gidelim. Bunlar da yakın dönem dergiler. Hatta Masa dergisinin Aralık sayısında Harry Potter'ı ele almışlar. Sevin Okyay ve Kutlukhan Kutlu röportajı da var daha ne olsun!:) Bir de Harry Potter bardak altlığı hediye ediyorlar:) 


Çerçevedeki de Masa dergisinden çıktı. Evde bulduğum ilk çerçeveye koydum ben de~


Bu bardak da arkadaşımın hediyesi:) Şunun güzelliğine bakar mısınız? Yeni kahve bardağım oldu:) Üzerindeki de Golden Snitch saatli kolye~


Gördüğünüz kanaviçe kitap ayracının tasarımı ve yapımı bana ait~ Harry Potter serisinin son kitabının son cümlesi~


Bunu da blogda yazmıştım. Gülçin'in el emeği doğum günü hediyesi! Hem de doğum günü gecemde posta kutumda bulmuştum düşünebiliyor musunuz? 
Nasıl hazırladığını da Gülçin bloğunda yazmıştı. Merak edenler Tık Tık


Bir zamanlar da  Azkaban Tutsağı'ndan hatırladığımız zaman döndürücü kolyem vardı. Bir tanıdığımın çocuğu çok beğenince ona hediye etmiştim~

Daha kaybettiklerim, göstermeyi unuttuklarım var mı bilmiyorum.
Umarım keyif aldığınız bir yazı olmuştur~
Mutlu Akşamlar! 







1 Aralık 2018 Cumartesi

Kore'den Kargom Vaar~~♡


Merhabaa!
Instagram'da en kısa zamanda yazacağım deyip bir türlü yazamadığım yazımla karşınızdayım:)
Kore'deki arkadaşımın gönderdiği kargoyu sizinle paylaşmak istiyorum~

Kargo beklediğimden çok daha kısa bir sürede geldi. 3 hafta sürdü sürmedi~
Hem de aynı günün sabahı Gülçin'in hazırladığı içi hediye dolu bohçayı ve akşamına da kargoyu alınca çifte mutluluk oldu bana 

Cnblue hayranlığımı bildiği için takvim yollamış canım canım:)) Mektup yazmış bir de~ 


En çok bunu sevdiğini söylemiş, ilk olarak bunu tattım ben de. Hatta fotoğrafını çekmeyi bile unutmuşum ama neyse ki arkadaşa yollamak için bir tane çekmişim:)

İçinde domuz ürünü olanları ayırdım, kalanları yedim~ En beğendiğim de yukardaki cips oldu:))






Bunun içinde de 8 tane küçük küçük paketlerde cips, kuruyemiş tarzı şeyler vardı. 


Soldaki, kahverengi pirinçli yeşil çaymış. Ben yeşil çaylara genel olarak mesafeliyim ama bunu seven arkadaşlarım da oldu sevmeyenler de:) Aroması, kokusu çok farklı.
Sağdaki de amerikano~ Kahveyi de genelde boll sütlü içerim. Buna süt katınca bile sertliğinden içemedim ama kardeşim çok sevdi o bitirdi:) Kahve severlerin seveceği bir tat demek ki~


Arkadaşım Busanlı. Busanla ilgili hep kartpostal vs. yollanıyor, çok klasik. Ben kokulu mum yollamak istedim demiş mektupta~

Tabii ki chopsticks~

Bu minnacık ayakkabıları da kendisi yapmış. Çok mutlu oldum değer verip el emeği bir şey yolladığı için:))

Ve tabii ki olmazsa olmaz Kore kozmetiği:)) 6 tane maske yollamış. Kıyamıyorum bir türlü, 2 tane falan kullandım daha~

Ben de bir kargo hazırlayıp yollayacağım. Şimdiden listeme birçok şey eklendi bile. Aklınıza gelen Türkiye'ye özgü şeyler varsa yorumlarda bana yardımcı olursanız çok sevinirim:)

Mutlu Günler

26 Eylül 2018 Çarşamba

Öneriyorum~ | UPGRADE

Mis gibi bir sonbahar akşamından merhabalar!🍂
Bugün keyfime diyecek yok, sonbahar geldi sonunda tam olarak ♡
Kışçılar olarak aylardır iyi sabrettik:))
Benim günlerim hala çok hareketli geçiyor~ Sizler nasılsınız?

Aslında bir film önerip gideceğim:) Canım ne zamandır sinemaya gitmek çekiyordu. Güzel film çıksa da gitsem diye vizyondakilere bakıp duruyordum. Yine bakınırken gördüm bu filmi ve konusunu okur okumaz arkadaşıma attım hemen gidelim diye. Ama fragmanını izlememiştim. Arkadaşım da "Ooo çok güzelmiş gidelim." deyince izledim fragmanını. Şiddet içerikli filmleri izleyemiyorum malum. (Aslında ben "dövüşlü filmler" diyorum ama arkadaşım çok dalga geçiyor. Olsun yine de dövüşlü film işte sonuçta:) ) Laf ağızdan çıktı bir kere dedim ve filmin konusunu hala merak ettiğim için geri adım atmadım ve gittik:) 
Şiddet sahnelerini ben izlemedim tabii ki😅 Ama benim için bile, şiddet sahneleri bile ilgi çekiciydi. Gözümü kapatmam gereken yerlerde kapatarak izledim:)) 
Süresi çok uzun değildi, konusu da ilgi çekici olunca film aktı gitti:) Sonu şaşırtıcı olan filmleri çok seviyorum. Hiç aklımın ucuna bile gelmeyen ihtimalle bitmeli film. Bu da tam olarak öyleydi:) Eğlenceli de bir filmdi ayrıca~ Yani efendim kısacası, izleyin izlettirin:)

Mutlu akşamlar~♡