kore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kore etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2018 Cumartesi

Kore'den Kargom Vaar~~♡


Merhabaa!
Instagram'da en kısa zamanda yazacağım deyip bir türlü yazamadığım yazımla karşınızdayım:)
Kore'deki arkadaşımın gönderdiği kargoyu sizinle paylaşmak istiyorum~

Kargo beklediğimden çok daha kısa bir sürede geldi. 3 hafta sürdü sürmedi~
Hem de aynı günün sabahı Gülçin'in hazırladığı içi hediye dolu bohçayı ve akşamına da kargoyu alınca çifte mutluluk oldu bana 

Cnblue hayranlığımı bildiği için takvim yollamış canım canım:)) Mektup yazmış bir de~ 


En çok bunu sevdiğini söylemiş, ilk olarak bunu tattım ben de. Hatta fotoğrafını çekmeyi bile unutmuşum ama neyse ki arkadaşa yollamak için bir tane çekmişim:)

İçinde domuz ürünü olanları ayırdım, kalanları yedim~ En beğendiğim de yukardaki cips oldu:))






Bunun içinde de 8 tane küçük küçük paketlerde cips, kuruyemiş tarzı şeyler vardı. 


Soldaki, kahverengi pirinçli yeşil çaymış. Ben yeşil çaylara genel olarak mesafeliyim ama bunu seven arkadaşlarım da oldu sevmeyenler de:) Aroması, kokusu çok farklı.
Sağdaki de amerikano~ Kahveyi de genelde boll sütlü içerim. Buna süt katınca bile sertliğinden içemedim ama kardeşim çok sevdi o bitirdi:) Kahve severlerin seveceği bir tat demek ki~


Arkadaşım Busanlı. Busanla ilgili hep kartpostal vs. yollanıyor, çok klasik. Ben kokulu mum yollamak istedim demiş mektupta~

Tabii ki chopsticks~

Bu minnacık ayakkabıları da kendisi yapmış. Çok mutlu oldum değer verip el emeği bir şey yolladığı için:))

Ve tabii ki olmazsa olmaz Kore kozmetiği:)) 6 tane maske yollamış. Kıyamıyorum bir türlü, 2 tane falan kullandım daha~

Ben de bir kargo hazırlayıp yollayacağım. Şimdiden listeme birçok şey eklendi bile. Aklınıza gelen Türkiye'ye özgü şeyler varsa yorumlarda bana yardımcı olursanız çok sevinirim:)

Mutlu Günler

15 Temmuz 2017 Cumartesi

Gizem Türünde-Etkileyici 4 Kore Filmi Önerisi~

Merhabaa!  
Mutlu bir hafta sonu geçiriyorsunuzdur umarım:) Belki de aldınız kahvenizi kim ne yazmış diye blogları karıştırıyorsunuz:) Ben tam da öyle yapacaktım ki aklıma izlediğim birkaç filmi not almayı unuttuğum geldi. Hazır not alırken de neden listemdeki filmleri sizinle paylaşmayayım dedim:) 

Bu sıralar gizem türündeki Kore filmlerine sardım. Kore filmlerine karşı aşırı bir ön yargı var. İnsanlar izlemeyi denemeden başlıyorlar eleştirmeye. Ama ah bir izleseniz:) Dizilerini artık ben de pek izlemiyorum zaten, o konuda bir şey demeyeceğim ama gerçekten çok kaliteli filmleri var.
O zaman gizem türünde film arayanlar için etkisinde kaldığım birkaç filmi paylaşıyorum:)


The Handmaiden (2016)

1930'ların Koresi ve Japonyası...
Kendisine miras kalmış bir asilzade (Kim Min Hee), onun servetine göz dikmiş bir dolandırıcı (Ha Jung Woo), dolandırıcı tarafından tutulmuş bir yankesici (Kim Tae Ri), asilzadenin velisi ve amcası (Cho Jin Woong) etrafında gelişen bir hikaye.
Film, Sarah Waters'ın romanı Fingersmith (2002)'in modern bir uyarlaması...

Film +18 sahneler içeriyor. Ama konusu o kadar ilgi çekici ki o sahneler konunun önüne geçmiyor. Eğer kafa karıştırıcı, bittiğinde "Ben ne izledim az önce ya?" dediğiniz filmleri seviyorsanız şiddetle tavsiye ederim:)

Missing Woman (2016)

Ji Sun (Uhm Ji Won) doktor olan eski eşi kızlarının, Da Eun’un velayeti için kavga ediyordur. PR şirketindeki işini kanıtlamaya çalışan Ji Sun, velayet savaşını kazanmak için kızı ile saat değiştirir. Ji Sun kızına yardımcı olması için yarı Koreli yarı Çinli bir dadı tutar, Han Mae (Kong Hyo Jin).
Bir gece, Ji Sung işten eve gelir fakat Dae Eun ve Han Mae evde değillerdir. Ji Sung harap olmuş şekilde kızını arar. Velayet savaşı ve işi arka planda kalır. O sırada, Han Mae’nin de hikayesi yavaş yavaş ortaya çıkar.

Sonunu merak ettiren filmlerdendi. Ağlatacağını düşünerek başlamamıştım filme ama bir güzel ağladım:') Zaten Gong Hyo Jin'in dizilerini de filmlerini de ayrı seviyorum. Tavsiye ederim:)


Helpless (2012)

Düğünlerinden birkaç gün önce Veteriner Jang Mun-ho, nişanlısı Sun-young ile Andong’daki ailesini görmeye giderken kahve almak için bir dinlenme yerinde mola verir. Fakat Mun-ho arabaya döndüğünde Sun-young ortadan kaybolmuştur ve telefonu cevap vermemektedir. Jang Mun-ho nişanlısını bulmaya çalışırken onun hakkında bildiği şeylerin hiçbirinin doğru olmadığını anlar.

Bu da sonunu merak ettiren, sonunda şaşırtan filmlerden:)


White Night (2009)

15 yıl önce Yo-han’ın babası cinayete kurban gider , Mi-ho’nun (Son Ye-jin) annesi ise intihar eder. Yo-han ve Mi-ho olanların gölgesinden kurtulup daha parlak bir geleceğin düşünü kurmaktadır. Dedektif Dong-su Han ( Su-kyu Han) ise bu ikilinin arkasındaki gerçeğin peşine düşer. Fakat gerçek bu iki sevgili için o kadar da parlak değildir.

Bu filmi izleyeli uzun zaman oldu ama filmin sonlarında "yok artık!" dediğimi hatırlıyorum:) 

Son zamanlarda en unutamadıklarım bunlardı:)
Eğer sizin de önerileriniz olursa severek listeme ekleyeceğim:)

Mutlu Günler!  

27 Mart 2017 Pazartesi

Geçmiş Zaman Olur Ki | Korece Konuşma Kursum ~♡♡

Merhabaa 

Sendromsuz, enerji dolu bir pazartesi geçiriyorsunuzdur umarım :)) 

Fotoğraflara bakarken geçtiğimiz sonbaharda çektiğim bazı fotoğraflara denk geldim:) O sıralar yaklaşık 2 ay süren bir Korece konuşma kursuna gitmiştim. Tabii hem sonbahar hem de keyif aldığım bir kurs olunca her anında mutluluk duyup unutmamak için fotoğraflamıştım:) 

TÖMER Korece kursu artık Ankara Üniversitesi Tandoğan kampüsünde. Bu da benim işime yaradı tabii. Kursa gittiğim süre boyunca o güzel sonbahar havasında ne güzel yollarda yürüdüm bir bilseniz:) 
Bu kadar yaprağı bulmuşken sadece yanından geçip gidemezdim:)
Sonbahara açılan kapı 
Hem akşam güneşini hem de sonbaharı bu kadar sevince böyle bir fotoğraf çıktı ortaya:) 

Biraz da kursumdan bahsedeyim:) Kore Kültür Merkezi'nin sayfasında orta derece konuşma kursuna başvuru başladığını görünce arkadaşımla hemen başvurduk:) Geçen sene de temel seviye kursuna gitmiştik, çok keyif almıştık:) 
Bir dili öğrenirken en çok sıkıntı çekilen konu bu konuşma. Evde kendi kendime pratik yaparken ne güzel konuşuyormuşum gibi geliyor. Ama Koreli biriyle karşı karşıya geldiğimde adımı bile zor söylüyorum. 
Bu kurs o kadar yararlı oldu ki bana. 2 saat boyunca sadece sohbet ettiğinizi düşünün. Hatta bazen sohbet o kadar koyu oluyordu ki iki buçuk saat sürüyordu ders. Bir de çok tatlı bir sınıfımız ve öğretmenimiz olunca:) Derse değil de muhabbet etmeye gidiyorduk sanki:) Beklediğimden çok daha fazla ilerledi konuşmam bu kurstan sonra:)

Tabii sadece sohbet etmedik:) Sunumlar da yaptık, bunlar da ayrı bir eğlence kattı:)
Kore'den bir şehir seçip sınıfta dergilerden kestiğimiz fotoğraflarla bir sunum hazırlayacaktık:) Biz Busan'ı seçip hazırladık:)
Bu da diğer arkadaşlarımızın hazırladığı. Kore'nin başkenti Seul'ü seçtiler:) Çok beğendim hemen çektim fotoğrafını:)
Kursun sonunda sınıfımızda küçük bir konuşma yarışması oldu. Pek kendime güvenmiyordum ama 1. oldum:)) Ama beni birincilikten ziyade kazandığım bu ayna mutlu etti:) Arkadaşımda görmüştüm, ben de istiyordum bu aynadan 


Konuşma kursu tekrar açıldı ama ben bu sefer başvuramadım:( Eğer ilgilenen varsa Kore Kültür Merkezi'nin internet sitesini takip edebilirler. Gerçekten kaçırılmayacak kurslar oluyor:)

♡ Musmutlu haftalar 






                                                                                           

22 Mart 2016 Salı

Yelpaze Dansı♥




Ben 2 sene önce Korece kursuna gitmeye başlayınca kendimi tatlı mı tatlı altı arkadaşımla birlikte bir anda birçok etkinliğin içinde buldum. Zaten dilini öğrenmek istediğiniz bir ülkenin kültürüne de kayıtsız kalamıyorsunuz. Kore de Türkiye gibi renkli kültürü olan bir ülke~ Geleneksel dansları,yemekleri,oyunları…

Geçen sene Korece öğretmenimiz yelpaze dansı kursu olduğunu bize duyurunca ona da katıldık tabii. Zaten yelpaze dansını izlemek ayrı bir keyif verir bana. Rengarenk,sanki çiçekler dans ediyormuş gibi..:)

Dans öğretmenimiz önce bize Kore’nin geleneksel dans temellerini gösterdi. Bir süre garipsesek de alışmamız zaman almadı~ Çalışacak süremiz fazla olmadığı için yelpazesiz provalarımızın ardından o büyük yelpazelerimize kavuşmamız da uzun sürmedi. Hatta kendimizce eğlenmelere bile başladık~~ Bir de dans müziği var tabii. İşte ona alışmak çok uzun sürdü:D Müzik bize tamamen yabancıydı ve bir türlü ritme uyamıyorduk. Hatta gösteri günü yaptığımız birçok provayla toparlayabildik.


Aslında kostüm olarak Hanbok (Kore'nin geleneksel kıyafeti) giyecektik ama sonradan planlar değişti. Rengini grupça seçtiğimiz bir etek dikildi. Olsun o da güzeldi^^ Hala saklıyorum işte o günden bize anı kaldı~


Gösterimiz Ankara Kore Kültür Merkezi’nde oldu. Nasıl tatlı bir heyecan nasıl güzel bir stres.  Lisedeyken halk oyunları yarışmalarına katılmışlığım,eğitmenlik yapmışlığım var ama başka kültürün dansını öğrenip sergilemek bambaşka bir duyguydu. Hem de özlediğimi fark ettim gösteriye çıkmayı :( Neyse ben böyle duygu karmaşasıyla çıktım sahneye. Karşımızda Kore Kültür Merkezi müdürü Bay Cho,Korece öğretmenlerimiz,birçok Koreli ve ailelerimiz varken biraz gerilmiştik açıkçası. Ama odaklandığımızda onları görmedik bile^^



Gösteriden sonra eğitmenimizle birlikte yemeğe gitmemiz de cabası oldu. Son görüşmemizdi; çünkü 3 gün sonra Kore’ye dönecekti :( Hediyeler hazırladık,yazılar yazdık. Onlar da bizden ona bir anı oldu^^

Bol bol fotoğraf çekildiğimiz,bol bol eğlenip aynı zamanda strese girdiğimiz bir gündü. Ama çalışmaları ayrı gösterisi ayrı eğlenceliydi. Böyle farklı deneyimleri seviyorum. Farklı şeyleri öğrenmeyi,özellikle yeni bir kültürün içine girmeyi hatta orada yabancılık çekmeyi seviyorum~





                        O kadar bahsetmişken buraya bir yelpaze dansı gösterisi bırakayım ~