john katzenbach etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
john katzenbach etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Eylül 2018 Çarşamba

Sevgili Günlük~♡

Merhaba!
Sonunda bitirdik Ağustos ayını~ Umarım huzurlu bir Eylül'e başlangıç yapmışsınızdır~
Ben biraz hareketli, çokça mutlu, biraz da hüzünlü bir başlangıç yaptım. Mutluyum, çünkü kardeşim istediği üniversiteyi ve istediği bölümü kazandı♡ Hüzünlüyüm, çünkü ilk defa kardeşimden ayrı kalacağım:( Bu ayın ortasında İstanbul'a yolluyoruz kardeşimi inşallah~ Onun telaşı sardı bizi tabii. Umarım her şey çok güzel olur ve umarım ayrılığa hemen alışırız.

Bir yandan da bol bol kitap okuyorum, dizi izliyorum. Uzun zamandır istediğim gibi kitap okuyamıyordum. Romana kendimi veremiyordum bir türlü. Kafam dolu olduğundandı belki de. Ama son aylarda istediğim tempoya ulaştım~ Ağustos ayında yaptıklarımdan bahsetmek istiyorum biraz~ Bu ay okuduklarımdan başlayım o zaman:)

John Katzenbach - Şizofren
Bu yazarın okuduğum ilk romanıydı ve bu romandan sonra diğerlerini de okumaya karar verdim. Okurken kendimi kaptırıp karakterlerle birlikte heyecanlandığım, endişelenip korktuğum bir romandı. Ben uzun uzadıya betimlemeleri sevmem. Bazı yerlerde fazla betimleme vardı bana göre ama kesinlikle sürükleyici bir kitap, tavsiye ederim~

Livaneli - Huzursuzluk
Zaten birçok kişinin okuduğu, ama benim daha yeni okuyabildiğim kitap:) Bir çırpıda bitti ve kesinlikle sonuna kadar sürükledi. Hem merak ettirdi hem bilgilendirdi~

Sarah Jio - Mart Menekşeleri
Bu yazar hakkında ön yargılarım vardı aslında. Aşk romanlarını hiç sevmem ve o tarzda romanları olduğunu düşünüyordum. Düşünüyordum dedim, çünkü evet ne kadar aşk romanları yazsa da romanlarının içinde sonunu merak ettiren bir gizem var. Arkadaşımın önerdiği 2 kitabını okudum ve ikisi de o tarzda olunca beni sürükledi:)

El Kızı - Orhan Kemal
Instagram hikayemde de bahsettiğim gibi, yer yer -tamam tamam çoğunlukla- sinirlendiğim, keşke karakterlere müdahale edebilsek diye düşünerek okuduğum bir roman oldu~ Eskinin -bazı bölgelerde hala devam eden- Türk aile yapısını bildiğimiz için konunun içine hemen girebileceğimiz bir kitap.  Sonu belki de bazılarının beklediği şekilde bitmiştir ama benim beklemediğim bir şekilde bitti. Güzel ve sürükleyiciydi~
Şu anda da Ahmet Ümit - Beyoğlu'nun En Güzel Abisi'ni okuyorum. Ahmet Ümit'i zaten seviyorum ve kitaba tereddütsüz başladım. Güzel olduğundan eminim~


Uzun zamandır paranormal bir dizi olsa, her bölüm farklı farklı paranormal olay olsa, hiç bitmese diye diye dizi arıyordum. Supernatural'ı biliyordum aslında ama nedense başlamamıştım hiç. Birkaç ay önce bir bölüm izleyim diyerek başladım, şimdi 8. sezondayım😄 Hem her bölüm farklı bir olay var hem hiç bitmiyor, tam istediğim gibi😄
Bu arada bilenler bilir, Dean~♡
Yes, you're😍

Bu arada yeni bir diziye daha başladım. Malum 14 sezonluk dizi Supernatural, onu bitirmeyi beklersem ohoo :) Başladığım dizi The Innocents. İlginç bir konusu var. Tabii ki bilim kurgu türünde:) Sanırım daha 4. bölümdeyim ve çok ilgimi çekti~
Sense 8'e başlamıştım ama onu yarım bıraktım:( Başlarda heyecanlıydım, severek izledim ve konusu çok hoşuma gitti ama nedense sonradan sıkıldım. 7. bölüme gelmeme rağmen dizi çok yavaş ilerliyor gibi geldi. Sonradan hızlanıp daha ilgi çekici oluyor mu? Pes etmeden devam edeyim mi diziye? İzleyenler bilgilendirirse sevinirimm:))


Ve tabii ki arkadaş buluşmaları! Havalar o kadar sıcak o kadar sıcak ki dışarı adımımı bile atmak istemiyorum. Artık gerçekten yaz mevsimine dayanacak gücüm kalmadı ve Eylül'ün sonbaharı getirmesini sabırsızlıkla bekliyorum~ Geçtiğimiz hafta neyse ki Ankara biraz insaflı davrandı ve günün tüm sıcağını unutturacak bir yağmur yağdı akşam♡ 

İşte böyle:)
Bu sıralar neler izlediğimi, neler okuduğumu ve neler yaptığımı paylaşmak istedim sizlerle.
Her gününüz bir öncekinden çok daha eğlenceli geçsin!
Hep mutlu olun!♡